Ayasofya

KaraDeniz Media

Karadeniz Medyasi

Ayasofya

Ahmet Davutoğlu’ndan tepki çeken Ayasofya açıklaması

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Müslümanların yeniden ibadete açılacağı günün hasretini çektiği Ayasofya ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ayasofya için “cami olsun” diyemeyen Davutoğlu’nun hükümeti hedef alması tepki çekti.

İstanbul’un 1453 yılındaki fethinden sonra 500 yıl cami olarak Müslümanlara hizmet veren ve 24 Kasım 1934’te şaibeli bir kararname ile müzeye çevrilen Ayasofya’nın, tekrar ibadete açılması tartışmaları gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.

Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ayasofya üzerinden yine hükümeti hedef aldı.

Ayasofya’nın ibadete açılması

Ahmet Davutoğlu, Ayasofya’nın ibadete açılıp açılmamasının Danıştayda görüşülmesini eleştirerek, şunları kaydetti: “Biz bu vesayeti bitireli yıllar oldu. Ne zamandan beri bürokrasi dini bir mekan için, camimiz için nihai kararı veriyor? Sizin siyasi iradeniz yok mu? Ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? Ayasofya’nın veya herhangi bir dini mekanın kaderine Danıştay mı karar verecek gerçekten? Biz bu milletin bir ferdi, bu ülkenin bir vatandaşı ve bir Müslüman olarak bundan haya ederiz. Ayasofya fetihle, kılınan namazlarla, edilen dualarla cami olmuştur. Dün Danıştayın verdiği olumlu veya olumsuz kararlar başörtüsüyle ilgili duruşumuzu nasıl değiştirmediyse, bugün de Ayasofya ile ilgili vereceği kararı beklemeyiz.”

Dışişleri’nden ABD’ye Ayasofya tepkisi

Dışişleri Bakanlığı, “Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur. Bu eserlere dair verilmiş ya da verilecek kararlar başka ülkelerin işi olamaz” açıklamasını yaptı.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan ‘2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun Türkiye ile ilgili bölümlerine ilişkin yöneltilen soruya yazılı cevap verdi.

Aksoy, “ABD Dışişleri Bakanlığının, 10 Haziran’da yayınladığı ‘2019 Uluslararası Dini Özgürlükler Raporu’nun ülkemize ilişkin bölümü, yine kaynağı belirsiz iddialar içeren, objektiflikten uzak bir dille kaleme alınmıştır” dedi.

Türkiye’nin, din ve ibadet özgürlüğünü tüm vatandaşlar için ayrım gözetmeksizin korunması ve geliştirilmesi hedefini somut adımlarla desteklemeye devam ettiğinin altını çizen Aksoy, Türkiye’de farklı din ve inançların huzur ve uyum içinde yaşadığını ifade etti.

“Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur”

Aksoy, Türkiye’nin, son 20 yılda gayrimüslim vatandaşların hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi, hoşgörü ve karşılıklı anlayış ortamının güçlendirilmesi amacıyla önemli adımlar attığına işaret ederek, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu dönemde demokrasimizin daha da ileriye taşınması hedefinin bir parçası olarak, her bir vatandaşımızın haklardan eşit şekilde yararlanabilmesi ve ayrımcılığın her türünün önlenmesi için mevzuatta ve uygulamada büyük kazanımlar elde edildiği şüphesizdir. Raporda, Ayasofya ve Kariye hakkında belirtilen hususları yine son dönemde yapılan bazı açıklamalar bağlamında hayretle karşılıyoruz. Ayasofya ve Kariye, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülkiyetindedir ve her türlü tasarruf yetkisi Türkiye’nin iç işlerini ilgilendiren bir konudur. Bu eserlere dair verilmiş ya da verilecek kararlar başka ülkelerin işi olamaz.”

“ABD, dünya kamuoyunun dikkatini başka yönlere çekmeye çalışıyor”

Sözcü Aksoy, Türkiye’nin, topraklarındaki tüm kültürel ve dini varlıkların değerinin bilincinde olup bu eserleri layık oldukları şekilde koruduğunu kaydetti.

Aksoy, “Türkiye’nin dini özgürlüklerin korunması ve ilerletilmesi konusundaki iradesi ve atılan somut adımlar ortadayken, İslam karşıtlığı, antisemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının ABD’de hızla yükseldiği bir dönemde, ABD’nin bu tür raporlarla dünya kamuoyunun dikkatini, ülkesindeki sorunlardan başka yönlere çekmeye çalışması trajikomiktir” dedi.

Rapordaki tüm tutarsızlıkları ve hiçbir mesnedi olmayan maksatlı ifadeleri reddettiklerinin altını çizen Aksoy, “ABD’yi dini özgürlükler ve insan hakları konusunda kendi iç işlerine yoğunlaşmaya davet ediyoruz” açıklamasını yaptı.

Ayasofya’nın cami olması için Danıştay’a başvuru yapıldı

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya’nın camiye tekrar döndürülmesi için başvuru yaptı.

Danıştay 10. Dairesi başvuru dilekçesini ele almak için 2 Temmuz 2020 tarihinde müzakere yapacağını bildirdi. İstanbul’daki Kariye Camii’nin karar için emsal teşkil edeceği belirtiliyor.

İstanbul’un fethinin 577. yıldönümünde Ayasofya’da Fetih suresinin okunmasının ardından Ayasofya’nın cami olması konusu gündeme geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da yaptığı açıklamada, “Ayasofya’da namaz da kılınır, Fetih Suresi de okunur. Buna ancak ve ancak aziz milletimiz karar verir” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesi için talimat verdiği de öğrenilmişti.

Ayasofya’nın camii olması için başvuru

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, 2005, 2008, 2012, 2015, 2016 yıllarında çeşitli başvurular yapmıştı. 2020 tarihinde de Ayasofya’nın camii olması için başvuruda bulunduğu öğrenildi. 24 Kasım 1934 yılında Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali için açılan davada karar vermek için Danıştay 10. Dairesi’nin 2 Temmuz 2020’de konuyla alakalı duruşma yapacağı ve karar vereceği bildirildi.

Kariye Camii örneği var

Fatih Sultan Mehmet Vakfı eseri olan Kariye Camii’nin müzeye dönüştürülmesine yol açan Bakanlar Kurulu kararını 2019 yılının kasım ayında Danıştay iptal etmişti. Danıştay 10. Dairesi’ne yapılan başvuru sonrası 2 Temmuz 2020 tarihinde yapılacak müzakerede Ayasofya için de Kariye Camii’nin emsal karar olacağı ifade ediliyor.

Sabah

Bakan Çavuşoğlu: Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür ve fethedilmiştir

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür ve fethedilmiştir” dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, özel bir televizyon kanalında gündemi değerlendirdi.

Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan’ın, İstanbul’un fethinin 567. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında, Ayasofya’da Fetih suresi okunması nedeniyle verdiği tepkiye ilişkin, “Türkiye Cumhuriyetinde ezanın ya da Kur’an-ı Kerim’in nerede okunacağını biz başka birine mi soracağız?” ifadesini kullandı.

Türkiye’ye bu konuda akıl verecek son ülkenin Yunanistan olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Avrupa’da camisi olmayan tek başkentin Atina olduğunun altını çizdi.

Bakan Çavuşoğlu, “Ayasofya, Türkiye Cumhuriyeti’nin mülküdür ve fethedilmiştir” dedi. 

Ayasofya’da Fetih Suresi okunacağını duyan Yunanlılar çıldırdı

İstanbul’un fethinin 567. yılında Ayasofya’da Fetih Suresi okunacağı belirtilmesinin ardından Yunan medyası çıldırdı. Yunan medyasında, “Erdoğan meydan okuyor, İstanbul’un düşüşünü kutlamak için dua edilecek”, “Türklerden eşi görülmemiş meydan okuma…”, Helenizm’e karşı meydan okuma” cümlelerinin yeraldığı başlıklara yer verildi…

Fatih Sultan Mehmet Han komutasındaki Osmanlı Ordusu, 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul’u kuşattı. İstanbul’un 53 günlük kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453 tarihinde fethedildi. İlk Cuma namazı ise 1 Haziran 1453’te Ayasofya’da kılındı. Namazı, Fatih Sultan Mehmed’ın hocası Akşemseddin Hazretleri kıldırdı. Hurbe de Akşemseddin Hazretleri tarafından Fatih Sultan Mehmed adına okundu.

İstanbul’un fethinin 567. yılı nedeniyle Ayasofya’da Fetih Suresi okunacağı belirtilince Yunanistan’dan tepkiler yükseldi.

YUNANLILAR ÇILDIRDI

Sabah Gazetesi’nden Damla Kaya’nın haberine göre; Yunan medyasında tepki manşetleri atıldı. “Erdoğan meydan okuyor, İstanbul’un düşüşünü kutlamak için dua edilecek”, “Türklerden eşi görülmemiş meydan okuma…” cümlelerinin Yunanlılar tarafından kullanıldığını ifade edildi. Ayrıca Ayasofya’daki Fetih Suresi’nin okunmasına tepki olarak Yunan medyasında, “Helenizm’e karşı büyük bir meydan okuma” cümleleri yer verildi.