Israil

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, İsrail’in iki ülke arasındaki tartışmalı deniz sahasında petrol aramalarına başlamasını, “son derece tehlikeli” bulduklarını belirtti.

Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Avn, başkent Beyrut’un doğusundaki Baabda Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Antakya ve Tüm Doğu Melkite Katolik Patriği Yusuf el-Absi başkanlığında Lübnan’daki ve bazı ülkelerdeki Rum Katolik Kilisesi papazlarından oluşan bir heyeti kabul etti.

“Bu, son derece tehlikeli bir mesele”

İsrail’in, iki ülke arasındaki tartışmalı deniz sahasında petrol arama faaliyetlerine başladığına dair gelen bilgileri takip ettiğini dile getiren Avn, “Bu, son derece tehlikeli bir meseledir ve durumu daha da zorlaştıracaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Avn, ülkesinin karasularına yönelik ihlallere izin vermeyeceklerinin altını çizerek, “Özellikle de güney açıklarında yer alan Münhasır Ekonomik Bölgesi’ndeki petrol ve gaz blokları ile Lübnan’ın birkaç ay içinde petrol arama faaliyetlerine başlayacağı 9. Blokuna yönelik ihlallere izin vermeyeceğiz.” diye konuştu.

Lübnan yerel basını, İsrail medyasına dayandırarak Tel Aviv yönetiminin iki ülkenin tartışmalı deniz sınırında yer alan 9. Blok sahasında petrol ve gaz arama çalışmalarına onay verdiğine dair haberler geçmişti.

İki ülke arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı

Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşmazlığı, bir Amerikan şirketin 2009 yılında Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz rezervi keşfetmesi ile gündeme gelmeye başlıyor. İki ülke arasındaki anlaşmazlık, o tarihten bu yana belli aralıklarla tartışılıyor veya karşılıklı olarak bir tehdit aracı olarak kullanılıyor.

Daha önce de Beyrut yönetiminin, 2017 yılında Lübnan’ın deniz sahasında belirlenen 10 arama bloğundan 1, 4, 8, 9 ve 10 numaralı blokları ihaleye çıkartarak uluslararası şirketlerin yatırımına sunmasıyla tartışmalar alevlenmişti.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın yaptığı açıklamada; “Yeni hükümetin Batı Şeria’daki yerleşim birimleri ve Ürdün vadisini ilhak edeceğini açıklaması, İsrail’in işgal politikasının yeni adımıdır.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: “Yeni hükümetin Batı Şeria’daki yerleşim birimleri ve Ürdün vadisini ilhak edeceğini açıklaması, İsrail’in işgal politikasının yeni adımıdır.”

Ayrıntılar geliyor…

Katil İsrail’in polisinin Filistinli bir genci boğazlayarak katlettiği o korkunç anlar kameraya yansıdı.

Aşırı ve orantısız bir güç kullanarak Filistin topraklarını kana bulayan katil İsrail’in polisinin Filistinli bir genci boğazlayarak katlettiği anlar mazlum topraklarda yaşanan vahşeti bir kez daha gözler önüne serdi.

Geçtiğimiz yıl işgal altındaki Batı Şeria‘nın Nablus kenti yakınlarındaki Kafr Kaddum köyüne düzenledikleri baskında Filistinlilerin attığı taştan bile korkan İsrail emniyet güçleri, bu kez de derdest ettikleri Filistinli savunmasız bir genci boğazlayarak katletti; o anlar da kameralarca anbean görüntülendi.

Filistinli gencin ağzına ve boğazına sıkı sıkıya bastırırken, İsrail polisinin zaman zaman gencin kafasını yere vurduğu da görüldü.

ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman, Tel Aviv yönetiminin ‘birkaç hafta’ içinde işgal altındaki Batı Şeria’da yer alan yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi’ni ‘ ilhak’ etmesini beklediklerini ve bu kararı tanımaya hazır olduklarını duyurdu.

ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman, Israel Hayom gazetesine verdiği röportajda, İsrail’in Batı Şeria‘daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ve Ürdün Vadisi’ni “ilhak” planına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“Tel Aviv’in egemenliğini tanıyacağız”

Amerikalı ve İsrailli yetkililerce yürütülen Batı Şeria’daki bölgelerin haritalandırılması sürecinin “birkaç hafta içinde” tamamlanacağını belirten Friedman, “Haritalandırma süreci sonlanınca ve İsrail hükümeti C bölgesindeki inşaatları durdurmayı kabul edince, Başbakan (Binyamin Netanyahu), Trump’ın planını Filistinliler ile müzakereye hazır olduğunda, ki bu pazar kendisi buna hazır olduğunu söyledi, Trump’ın planı doğrultusunda İsrail’in parçası olacak bölgelerde Tel Aviv’in egemenliğini tanıyacağız.” ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump’ın Netanyahu ile 28 Ocak’ta Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında açıkladığı sözde Orta Doğu barış planında, Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim yerlerinin “İsrail’in toprağı” olarak kabul edilmesi ve Tel Aviv yönetiminin Filistin’e ait Ürdün Vadisi üzerindeki hakimiyetini sürdürmesi maddeleri yer alıyor.

Netanyahu, İsrail’de 2 Mart’ta yapılan erken seçim öncesi Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi’ni “ilhak” vaadinde bulunmuştu.

ABD ve İsrailli yetkililerden oluşan ortak komisyon sözde barış planının ardından söz konusu bölgelerin “ilhakı” için Batı Şeria’da haritalandırma sürecine başlamıştı.

Netanyahu ile Mavi-Beyaz İttifakı Benny Gantz’ın imzaladığı koalisyon hükümeti anlaşmasına göre, İsrail Başbakanı 1 Temmuz’dan itibaren Batı Şeria’daki yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri ile Ürdün Vadisi’nin “ilhakını” kabine veya Meclisin onayına sunabilecek.