pkk

KaraDeniz Media

Karadeniz Medyasi

pkk

Murat Karayılan “orası düşerse bölgenin tamamını alırlar” demişti… Mehmetçik ele geçirdi!

Mehmetçik, terör örgütü PKK’nın elebaşısı Murat Karayılan’ın “Düşerse Haftanin’in tamamını alırlar” dediği Akrep Tepesini de ele geçirdi. Böylece teröristlerin Türkiye’ye sızma hattının bir koridoru daha TSK kontrolüne girmiş oldu.

Türkiye’ye yönelik terör tehdidini kaldırmak için Şırnak Uludere‘nin karşısındaki Haftanin bölgesinde başlatılan Pençe Kaplan harekâtında önemli gelişme yaşandı. Terörist elebaşlarından Murat Karayılan‘ın, “Düşerse Haftanin’in tamamını alırlar” dediği Akrep Tepesi, dün sabah TSK’nın kontrolüne geçti. Önceki gün şiddetli çatışmaların yaşandığı tepede 5 terörist silahlarıyla birlikte ölü ele geçirilmesinin ardından, İHA’lar akşam saatlerinde 4 teröristin daha kaçmaya çalıştığını belirledi.

2 teröristin cesedi bulundu

Bunun üzerine saat 20.35’te Diyarbakır’dan kalkan üç F-16 bölgeyi 20 dakika boyunca belirli aralıkla bombaladı. Dün sabah günün ilk ışıklarıyla birlikte araziyi tarayan Mehmetçik, parçalanmış 2 teröristin cesedini buldu. Sabah’ın haberine göre, Komandoların Akrep tepesinde denetimi sağlamasından sonra teröristlerin kaçarken tuzakladıkları mayın ve bombalar da uzman AMİT ekiplerince tek tek etkisiz hale getirilmeye başlandı. Tepedeki kontrolü tümden ele geçiren Mehmetçik, hızla bölgede kalıcı üsler ve bu üslere ulaşımı sağlayacak olan bağlantı yolları inşa edilmesi için çalışmalara başladı.

Akrep tepesinin güneyi ve batısına 4 yüksek güvenlikli 7/24 keşif/dinleme ve gözetleme yapabilecek kule ve üs bölgeleri inşa edilecek. Kuzeyine ve doğusuna da 6 üs bölgesi kurulacak. Bunlardan 3’ünde Mehmetçik, 3’ünde ise Irak bölgesel yönetimine bağlı peşmergeler yerleşerek kontrolü sağlayacak. Haftanin bölgesindeki tüm kamp ve barınma alanlarına eleman ve lojistik ikmal takviyesi yapılan Akrep Tepesi, ayrıca hâkim bir noktada ve yüksek rakıma sahip olduğu için hem Türkiye, hem de Irak topraklarında 35 kilometrelik alandaki en küçük bir hareketlilik bile fark edilebiliyor.

“Hiçbir sivil zarar  görmemiştir, görmeyecektir”

Milli Savunma Bakanlığı, başarıyla devam eden Pençe-Kaplan Operasyonu‘nda tek hedefin teröristler olduğunu, hiçbir sivilin zarar görmediğini ve göremeyeceğini duyurdu. Akar, “Başarıyla devam eden Pençe-Kaplan Operasyonu’nda Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tek hedefi teröristlerdir. Bundan önce olduğu gibi bu operasyonda da hiçbir sivil zarar görmemiştir, görmeyecektir” dedi.

Türkiye akıllarını almaya devam ediyor! “Türklerin bunu gündeme getirmesi endişe verici”

TSK’nın PKK’ya yönelik operasyonlarından endişe duyduğunu söyleyen PKK sevici KDP Politbüro Üyesi Hoşyar Zebari, Türkiye’nin Musul gibi vilayetlere sahip çıkılmasını gündeme getirmesinin ‘endişe verici’ olduğunu savundu.

Türkiye, Suriye ve Irak’a kümelenen teröristleri sınırından temizlemek için büyük bir mücadele yürütüyor. 83 milyonun yüreğini yakan şehit haberlerinin de geldiği bölgede kararlılıkla operasyonlarını sürdüren Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) teröristlerin ve terör sevicilerin korkulu rüyası oldu.

15 Haziran’da başlatılan Pençe-Kartal Harekatı hakkında konuşan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Politbüro Üyesi Hoşyar Zebari, Türkiye’nin harekatlarını ‘saldırı’ olarak niteleyerek ‘ciddi bir jeopolitik gelişme olduğunu’ savundu.

Sosyal medyadan açıklama yapan Zebari, “Saldırıların devam etmesi endişe vericidir. Musul Vilayetine sahip çıkılması görüşünün de Türk liderlerince gündeme getirilmesi daha da endişe vericidir” ifadelerini kullandı.

Musul, Kerkük gibi vilayetlere Türkiye tarafından sahip çıkılması fikri, Ankara’nın gündeminden uzun süredir düşmüyor. Özellikle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin söylediği, “81 Düzce, 82 Kerkük, 83 Musul…” şeklindeki çıkışı halen hafızalardaki tazeliğini koruyor.

Yılanın başı Yunanistan

Akdeniz’de sinsi oyunlarla Türkiye’yi devre dışı bırakmak isteyen ancak planları elinde patlayan Yorgo, alçaklıkta sınır tanımıyor. PKK elebaşı Murat Karayılan’ın, “Türkiye savaş alanı turistlerin can güvenliği yok” iftirasını manşete taşıyan Greek City Times, hem örgütün propagandasını yaptı hem de Türkiye’ye turizm darbesi vurmaya çalıştı.

Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik alçakça planları bitmiyor… Terör örgütü PKK’ya ülkesinde kamplar kurması için alan açıp, eylemlerine göz yuman Yunanistan, yaz turist sezonunun başladığı bugünlerde yeni bir densizliğe girişti. Türkiye’nin Akdeniz’de etkin hamlelerle gaz ve petrol gaspına izin vermemesi sonrası çıldıran Yunanistan’da basın Ankara’ya turizm darbesi vurmak için her yolu deniyor. Sınırlarını turistlere açıp, “Türkiye güvenli ülke değil” propagandası yapan Yorgo’da Greek City Times sitesi, propaganda için PKK elebaşının “Türkiye’ye gitmeyin” sözlerini manşete taşıdı.

Kurduğu güvenli seyahat sertifikası dahil olmak üzere kapsayıcı sağlık sistemi sayesinde yerli ve yabancı turist için cazibe merkezi olmaya başlayan Türkiye’ye darbe vurmak isteyen Yunan gazetesi, Türkiye’nin güvenliğine dair soru işaretleri oluşturmaya çalışıyor.

Can güvenliğiniz yok yalanı

Yunan sitesi, PKK elebaşı Murat Karayılan’ın örgüt yanlısı kanallara verdiği röportajdan kesitlere yer verdi. Karayılan’ın, “Türkiye bir savaş alanı ve seyahat etmek için güvenli bir rota değil. Turistleri hedef alacağımızı söylemiyorum, ama burada bir savaş var. Savaş bölgesine girip hasar görürlerse sorumluluk alamayız. Turistler Türkiye’ye gelmesin” sözlerini veren Greek City Times, hem PKK propagandası yaptı, hem de Türkiye’ye turizm darbesi vurma alçaklığına girişti.

Tunceli’de biri gri listede 3 terörist etkisiz hale getirildi

İç güvenlik operasyonları kapsamında, Tunceli Ovacık kırsalında jandarmanın hava destekli operasyonunda 3 terörist silahlarıyla etkisiz hale getirildi. Etkisiz hale getirilen teröristlerden birinin gri listede aranan Osman İşleyen olduğu belirlendi.

İçişleri Bakanlığından, Tunceli kırsalında İl Jandarma Komutanlığınca gerçekleştirilen hava destekli operasyonlarda, 3 teröristin etkisiz hale getirildiği bildirildi.

Bakanlık’tan yapılan açıklamada, İl Jandarma Komutanlığına bağlı Jandarma Özel Harekat (JÖH) birlikleri ile teröristler arasında çıkan çatışmada 1, gerçekleştirilen hava destekli operasyonda 2 terörist olmak üzere toplam 3 terörist silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildiği ifade edildi.

Gri listeye bir çizik daha

Etkisiz hale getirilen teröristlerden birinin, terörden arananlarda 500 bin TL’ye kadar ödülle gri listede yer alan Argeş kod adlı Osman İşleyen olduğu tespit edildi.

Bölgede operasyonlar devam ediyor.

Osmanlı Ocakları, HDP’nin kapatılması için Yargıtaya müracaat etti

Osmanlı Ocakları Genel Merkezi, HDP’nin kapatılması için Yargıtaya müracaat etti.

Konuyla ilgili Osmanlı Ocakları Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, HDP’nin kapatılması için Genel Başkan Kadir Canpolat liderliğinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatta bulunulduğunu belirtildi.

Açıklamada Genel Başkanı Kadir Canpolat, şu ifadelere yer verdi:

“Bir taraftan Mehmetçiğimiz PKK ile savaşırken, diğer taraftan HDP’nin elini kolunu sallayarak siyaset yapmasını kabul etmiyoruz. ABD ve İsrail desteği olan örgütleri istemiyoruz. Hendek savaşlarında HDP’li belediyelerin nasıl PKK’ya yardımda bulunduklarını iyi biliyoruz. PKK propagandası yapıp, ‘Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz’ diye kimlerin söylediğini de çok iyi biliyoruz. Bizler ırk, cins ve siyasi ayrımı yapmayan bir teşkilatız. Fakat Kürt kardeşlerimiz üzerinden ayrımcılık yapılmasını asla kabul edemeyiz. Hal böyle iken HDP’nin varlığı bir an önce son verilmelidir, ilgili kişiler cezalandırılmalıdır.”

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na HDP’nin kapatılması dilekçesini teslim ettiklerini belirterek, “HDP kapanacak, teröre destek son bulacaktır” dedi.

Pençe-Kartal Operasyonu’nun ardından PKK’dan küstah tehdit

Irak Türkmen Cephesi Başkanı Erşat Salihi, terör örgütü PKK’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki teröristlere ait hedeflere yönelik düzenlediği Pençe-Kartal Operasyonu’ndan sonra büro ve teşkilatlarına saldırmakla tehdit ettiğini belirtti.

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşat Salihi, terör örgütü PKK’nın büro ve teşkilatlarına saldırı tehdidinde bulunduğunu söyledi.

Salihi, AA muhabirine yaptığı açıklamada terör örgütü PKK’nın Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki teröristlere ait hedeflere yönelik düzenlediği Pençe-Kartal Operasyonu’ndan sonra büro ve teşkilatlarına saldırmakla tehdit ettiğini belirtti.

Türkmenlerin siyasi kurum ve kuruluşlarına yönelik bu tür tehditlerin endişe verici olduğunu ifade eden Salihi, bunların tüm Türkmenlere yöneltildiği anlamına geldiğini kaydetti.

Bürolarda koruma sayısı artırıldı

Salihi, “çocuk katili ve uyuşturucu kaçakçıları terör gruplarına Irak’ta faaliyet gösterme izin verilmemesi” gerektiğini vurgulayarak, ITC’nin tüm temsilciliklerinde koruma sayısını arttırdıklarını bildirdi.

ITC ve diğer Türkmen siyasi partilerin Irak hükümeti nezdinde resmi ve izinli siyasi kuruluşlar olduğunu hatırlatan Salihi, büro ve teşkilatların Iraklı güvenlik güçleri tarafından korunmasını istedi.

Uzmanlar “Pençe-Kartal Operasyonu”nu değerlendirdi

Irak kuzeyine düzenlenen Pençe-Kartal Operasyonu Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha dünyaya gösterdi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan uzmanlar PKK’nın belini kırana kadar operasyonların devam edeceğini belirtti.

Terörle mücadelesine kararlılıkla devam eden Türkiye, Irak’ın kuzeyindeki terör hedeflerini Pençe-Kartal Operasyonu’yla yerle bir etti. Yurdun çeşitli bölgelerindeki muharip filo komutanlıklarından kalkan uçaklar sınır ötesinteki 81 hedefi teröristlerin başına yıktı. Operasyonla ilgili ilk değerlendirmesini yapan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, operasyonu gerçekleştiren pilotlarımızı tebrik etti.

Bir yandan Akdeniz ve Ege’de de sıcak gelişmeler yaşanırken, Türkiye bu operasyonla bölge ülkelerine de net bir mesaj verdi.

Operasyonun kritik önemlerine dikkat çeken uzmanlar, teröristlerin beklemediği şekilde darbe yediklerini kaydetti ve ABD’nin bölgede girişmeye hazırlandığı yeni oyunların da bozulduğunu vurguladı.

Emekli Albay Coşkun Başbuğ, Yeni Birlik Gazetesi Yazarı Faruk Aktaş ile Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, operasyona ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

“Baskın ve şok etkisi yapıldı”

Emekli Albay Coşkun Başbuğ’un değerlendirmeleri şöyle:

“Bu operasyon önemli ve kritik bir operasyon. Ama neden kritik sorusu aklına geldiğinde tabii ki verilecek cevaplar var. Çünkü bu bölgeye ilk defa operasyon düzenlemiyoruz. Tamamına daha evvelden operasyon yaptık. Ama burada hassas ve kritik olan şu: Bu bölgeye hepsine aynı anda ilk defa operasyon yapılıyor. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duyuldu? Bana göre çok doğru askeri taktik uygulandı.

Baskın ve şok etkisi yaptı diye alışılagelmişin dışına çıkarak bana göre bütün bölgeyi içine kapsayacak şok etkisi yapacak bir harekat planlanmış. Dolayısıyla teröristin ve onu destekleyenlerin asla beklemediği bir harekat ve operasyondu. Burada ilk defa tamamının hedef alındığı harekat gerçekleştirdi Silahlı Kuvvetler. Bu yapılan harekat bir gecede 81 hedefin etkisiz hale getirilmesiyle bana göre başka hiçbir ordunun başaramayacağı bir süreçle tamamlandı. Çünkü başka bir ülkede böyle bir harekat ve gece koşullarında bu harekatın gerçekleştirilmiş olması, hiçbir sivilin burnunun kanamaması, hiçbir yanlış hedefin vurulmaması, hiçbir kazanın olmaması operasyonu çok daha anlamlandırıyor. Çünkü benzer operasyonları dünyada yapabilecek ordu buna Amerika’sı Rusya’sı dahil yok. Ya kaza olur ya yanlış yeri vururlar ya da bütün şehir yerle bir edilir, örneklerini gördük. Rakka’da Amerika’nın yaptığı. Dolayısıyla bu her anlamda çok büyük bir taktiksel başarı, siyasi başarı. Çünkü zaten operasyonu biz olduktan sonra dünya kamuoyuyla paylaştık ve dedik ki: Meşru müdafaa hakkını kullanmak üzere biz bu operasyonu gerçekleştiriyoruz.”

Türkiye’nin caydırıcılığı artıyor

“Burada mühim olan bir nokta da şu: Türkiye’nin ve Türk ordusunun geldiği durum. 15 Temmuz gibi bir badireyi atlatmış, ayağa kalkabilir mi diye sorgulanan ordu bugün iki kıtada operasyon yapıyor ve yetmedi üstüne büyük tatbikat gerçekleştiriyor. Bütün bunlara baktığımızda gerçekten göğüs kabartan dosta güven düşmana korku veren bir Silahlı Kuvvetler manzarası var ortada. Bu oluşan tablo Batı’daki birçok başkenti titretiyor ve Türkiye’nin caydırıcılığı etkisini artırıyor.”

Amerika anlamıyor

– Rusya’dan bir heyet gelecekti, ertelendi. Libya ve Yunanistan’la ilgili de sıcak gelişmeler yaşanıyor. Bu operasyon bölgedeki siyasi gelişmelerle alakalı da bir mesaj içerir mi ve etkisi olur mu?

“Kesinlikle. Şunu görmekte fayda var, devletler arası ilişkilerde, devletlerin kendi arasında uyguladığı görüşmeler var. Yani insan gibi kelimeler değil bu tür psikolojik harp yöntemleriyle devletler haberleşir. Bunu da tarihte en iyi uygulayan Türk devletleridir. Biz de o soyun devamı olarak bunu gerçekten mükemmel şekilde yapıyoruz. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra. Bizim yaptığım her harekat, her operasyon bir anlam içeriyor. Bu anlam doğrultusunda biz bu harekatı planlıyoruz. Ama maalesef karşıdaki sizinle eşit seviyede aynı zekada olmadığı için algılamakta zorluk çekiyorlar. Yani bugün Amerika’nın tarihi iki yüz yıl. Bizim Osmanlı’nın çöküşü 300 sene sürdü. Dolayısıyla tecrübesizliğin de verdiği acemilikle Amerika’nın bu konudaki algısı biraz ağır.”

Hatta buna şöyle örnek verelim, Şanlıurfa’da bir harekat merkezi oluşturduk. Baktık ki Amerika yine ayak diremeye başladı, ayak sürüyor en sonunda jetleri kaldırdık. Ve güvenlik koridorunu uçurduk. Amerika aynı aymazlığa devam edince Cumhurbaşkanı şu sözleri kurmak zorunda kaldı: Ya bu uçaklar uçuyor, bunun bir anlamı var bunu anlamak lazım diye. Bugüne kadar dünya tarihinde hiç görmediğim bir vurgu yaptı, karşıdakinin anlamadığını görünce. Bu çerçeveden bakınca harekatın elbette bir anlamı var. Ve bu anlam, Türkiye’nin kararlılığını gösteriyor.

Amerika’nın yeni harp oyunu

Aslında bu operasyonla biz her ne kadar Hakurk, Kandil gibi bölgeleri konuşuyor olsak da bana göre operasyonun harekat bölgesi, yani can damarı Sincar ve Mahmur bölgesiydi, Karacak bölgesiydi. Çünkü bu bölgelerde Amerika yeni yeni yapılanmalara başladı. Neden dolayı başladı?

Bizim Libya’yla olan odaklanmamız, Doğu Akdeniz odaklanmamız, koronavirüs gibi gündemde Amerika şöyle hesap yaptı bana göre: Bunlar oraya dikkatini topladı, Irak ikinci plana kaldı. Ben orada yavaş yavaş planı devam ettireyim ve yeni bir harp oyunuyla başka bir yapıyı sahaya süreyim yoluna girdi Amerika. Ve bununla ilgili hareketlenmeler başladı.

Biz onu daha önce dile getirdik. Dedik ki Suriye’de bir şeyler oluyor, bir hareketlenme var. Bu bölge barışı ters etkiler. Irak’ı da etkiliyor dedik. Ve bana göre o harekete bir cevap olsun diye bu tür bir harekat planlandı. Ve altyapısı oluşturulan bölgede bütün tesisler yerle bir edildi, bütün lojistik yapılar mühimmat depoları vuruldu. Amerika’nın bölgeye getirmiş olduğu silah sevkıyatı vuruldu ve süreç başa döndürüldü. Bu operasyonla biz ilk defa aynı bölgede operasyon yapmıyoruz. Mesela Sincar’a üçüncü operasyon bu. 2017’de 50 tane uçak katıldı 80’den fazla terörist etkisiz hale getirildi. Amerika anlar diye düşündük, anlamadı. Aralık 2018’te yineledik operasyonu, orada da yine 80’den fazla terörist etkisiz hale getirildi fakat karşı taraf bunların hiçbirini görmedi. Görmeyince de üçüncü harekatı yapmak zorunluluğu oldu. Dolayısıyla bu açıdan bakınca bu operasyonun elbette anlamı var, elbette bir mana içeriyor.

Hem Irak’a, hem İran’a, hem Amerika’ya hem diğer emperyalist devletlere, ‘Ben kararlıyım. Karşımda hedef oluşturmayın, önüme çıktığınız an tepelerim’ demek istiyor Türkiye. Çünkü bölgede ciddi bir Amerikan varlığı var ve biz bölgede hedefleri etkisiz hale getirirken Amerika’nın da olduğu bölgeleri vurduk. Burada Sayın Çavuşoğlu’nun şu cümlesi devreye girdi. Suriye’ye girerseniz orada Amerikan varlığı var, Rus askerleri var ne düşünüyorsunuz dendiğinde Çavuşoğlu şu cümleyi kurmuştu: Biz terörle ve teröristle mücadele ederken kimin olduğuna bakmayız, tepeler geçeriz. Ve şu an işte onu uyguluyoruz.

Amaca ulaşana kadar operasyonla devam eder

Teröristin yanında kimin olduğunun önemi yok. Belki de orada kayıp yaşadı Amerika, bilemiyoruz. Dolayısıyla Türkiye bu konuda çok kararlı ve bu kararlılığını da sahaya yansıttı. Bunun devamı gelir mi, gelir. Orada havadan karadan çok ciddi bir istihbarat çalışması yapıldı, elde edilen bilgiler masaya yatırıldı ve bir hedef doğrultusunda harekat gerçekleştirildi. Şimdi muhtemelen gün ağardığında bölgeden alınan fotoğraflarla değerlendirme yapılacak. Amaca ulaşıldı mı ulaşılmadı mı diye. Ulaşılmadığı takdirde yeni operasyon an meselesi. Bunu benim gibi Rusya ve Amerika gibi aktör devletlerin de görmesi şart. Görme ihtimalleri var mı derseniz, ben o ihtimali düşük görürüm. Tecrübesizliğe ve pişkinliğe bağlıyorum. Ama yavaş yavaş taşlar yerine oturuyor. Bugün Avrupa basınında Türkiye’nin kararlılığını vurgulayan birçok yazı yer aldı. Bu operasyonların bizim arzu ettiğimiz hedefe ulaşıncaya kadar devam edeceğini öngörüyorum.

PKK hamle başlatacağız diyordu

Yeni Birlik Gazetesi Yazarı Faruk Aktaş’ın ise değerlendirmeleri şöyle:

Uzun süreden bu yana Amerika ve Fransa PKK’yla Barzani’ye yakın Kürt grupları bir araya getirmeye çalışıyor hem Suriye’de hem de Irak’ta. Kanımca en büyük mesajlardan birisi bunlara yönelik. PKK’yla ortak hareket etmesinin haricinde, rahat olamazsınız uyarısı bu. Bu işin bir boyutu. Bir diğer boyutu; Amerika ülkesindeki iç karışıklıklar sonrası PKK’ya yönelik desteğinde tereddüde girmiş durumda. Her ne kadar Pentagon sıkıştırıyorsa da bence Türkiye özellikle seçimler öncesi, Trump’ın bu ikircikli halinden yararlanarak PKK’ya ciddi darbe vurma yoluna gitti. Bir de son operasyonlarla zaten PKK ciddi yaralar almıştı. 15-16 Haziran’da yeni bir hamle başlatacağız diye açıklamalarda bulunmuşlardı. Ki HDP’nin yürüyüşü de bu hamlenin bir parçası zaten. Avrupa’nın birçok ülkesinde de bu minvalde hareketlilik yaşanıyor. Türkiye onların hareketliliğine savunmada kalıp durdurma yerine saldırıyla yerinde cevap vermiş oldu. Bunlar ciddi bir ikilem yaşayacaktır bu anlamda.

CHP’ye mesaj içeriyor

Bir diğer anlamda, biliyorsunuz CHP ve bazı muhalif kesimler HDP ile ittifakı genişletme çabasında. Bir anlamda CHP’ye de bir mesaj. Yani CHP’yi HDP’yle ittifak yapmaktan geri adım attırmaya yönelik diye düşünüyorum.

Hakan Fidan’ın ziyareti önemli

Ve en önemlisi: Birkaç gün önce Hakan Fidan Bağdat’ı ziyaret etti. Yeni Başbakan’la görüştü. O da bir nevi Hakan Fidan’ın meslektaşı, Irak’ın eski istihbarat başkanı. Bu operasyon ondan sonra geldi. Kanımca bundan sonra Türkiye Irak’ta merkezi hükümetle daha yakın ilişki içerisinde ve de dediğim gibi ABD’deki seçimleri beklemeden bu dönem içinde PKK’ya vurulabilecek en büyük darbeyi vurmaya çalışıyor.

– Operasyonlar devam eder mi?

Lokal operasyonlar devam edebilir. Özellikle Şengal-Mahmur bölgelerinde keşif uçuşları sürüyor. Özellikle Şengal bölgesi bu açıdan kritik, Şengal PKK’nın Irak ayağıyla Suriye ayağını birleştiren nokta. Geçiş güzergahı. Hem lojistik destek hem eleman desteğini oradan temin ediyor. Aynı zamanda oradaki PYD’nin alana açılmasını sağlıyor. Büyük ihtimalle oraya yönelik operasyonlar devam eder. Şu anlık itibariyle bu operasyonların lokal süreceğini düşünüyorum. Böyle toplu bir müdahalenin şimdilik devam edeceğini düşünmüyorum.

Özellikle Libya’da savaşın seyrini değiştiren müdahalesi, Türkiye’ye büyük özgüven sağladı. Özellikle İHA ve SİHA’ların güçlü şekilde kullanılması bu özgüveni pekiştiriyor. Şimdi bütün mesele burada bunu yaparken aynı zamanda diplomasiyi de güçlü şekilde Türkiye yürütebilirse önümüzdeki aylar PKK’nın çok çok ağır darbeler alacağı döneme tekabül edebilir diye düşünüyorum.

Türkiye’nin operasyonla ilgili verdiği net mesaj

Terör ve Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar’ın açıklamaları şöyle:

“Sahadan gelen bilgiler sadece Sincar’da 20’den fazla hedefin vurulduğu doğrultusunda. Türkiye şu ana kadar Sincar’da böyle bir etki ortaya koymadı. Sincar PKK için son derece önemli bir karargaha dönüşmüş durumda. Hem siyasi anlamda hem lojistik anlamda hem askeri anlamda hem insan kaynağı anlamında hem de kendisini dünyaya pazarlama anlamında. Çünkü oradaki Ezidi dramını PKK’nın meşrulaşması için kullanıyor.

Bu alanda harekatın yoğunlaşması kendi içerisinde çok büyük bir anlam taşıyor. Bakıldığı zaman genellikle karargahları ve yollar üzerinde konuşlanmış olan kontrol noktalarını, kontrol noktaları etrafında şekillenmiş olan kamp alanlarını vurulduğunu görüyoruz. Ve patlamalar var. Bölgeyi kontrol ediyor, sadece geçişi değil. Oranın hakimi benim mesajını vermiş olduğunuz alanlarda vuruyorsunuz. Bu son derece anlam taşıyor.

81 hedefin imha edildiği, farklı üslerden onlarca uçağın kalktığı, sadece savaşların değil tanker uçaklarının da katıldığı son derece önemli, kapsamlı kudret, kabiliyet ve kapasite gösterisi var aslında. Akdeniz’de yapılan güç gösterisinden sonraya tekabül etmesi de büyük bir anlam taşıyor. Sadece PKK hedeflerine yönelik yapılan etkisizleştirme harekatından ziyade, dosta ve müttefiklere verilen güven mesajı var. Türkiye’nin karşısına geçmiş, yerel, bölgesel ve küresel eksendeki güçlere karşı da kararlılık ve caydırıcılık mesajı verildi.”

TSK eyleme kalkışan PKK’nın canını acıttı

Doğu Akdeniz’de veya Libya’da karşımıza kimler çıkmış ise, burada da karşımızda oldukları bilinci ile, onların kullanmış oldukları aygıta karşı, terör örgütüne karşı yapılmış çok önemli bir harekat ile karşı karşıyayız. Kullanılan mühimmat tipleri, sivillere karşı hassasiyet, hedeflerin vurulmasına yönelik kabiliyet son derece etkileyici. PKK, sivilleri canlı kalkan olarak kullanmaya başladılar. Avrupa’da gece yarısı eyleme kalkıştılar. Buradan anladığım şu TSK, YPG/PKK’nın canını bu operasyonla çok acıttı.

Kandil, Sincar ve Mahmur erişilemez olarak gördükleri noktalar. Sincar ve Mahmur, ABD ve Fransa marifeti ile insan kaynağı, lojistik faaliyet gibi stratejik bir noktaya dönüştürdüler. Türkiye buralara erişemez sandılar. Türkiye nokta hedefleri vurarak bunları etkisizleştirdi.

Haber7

2 ilde Diyarbakır merkezli terör operasyonu: 22 gözaltı

2 ilde Diyarbakır merkezli düzenlenen terör operasyonunda 36 adreste eş zamanlı baskın yapıldı, 22 şüpheli gözaltına alındı.

Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesi ve örgüt mensuplarının yakalanmalarına yönelik çalışma başlattı. 

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, PKK/KCK terör örgütünün sözde zindan yapılanması olarak nitelendirdiği cezaevi iç/dış koordinasyon yapılanmasında faaliyet gösterdikleri belirlenen şüphelilere yönelik soruşturma başlattı. 

Soruşturma kapsamında geçtiğimiz salı günü Diyarbakır merkezli toplam 2 ilde 36 adreste eş zamanlı operasyon gerçekleştirildi.

Operasyonda 22 şüpheli şahıs yakalanarak gözaltına alındı.

Yapılan aramalarda, 1 adet tabanca, 1 adet yarı otomatik tüfek ve buna ait 51 adet fişek ile çok sayıda örgütsel doküman ve dijital materyal ele geçirildi.

PKK/KCK silahlı terör örgütünün eylem ve faaliyetlerinin deşifre edilmesine ve örgüt mensuplarının yakalanmasına yönelik çalışmaların aralıksız ve kararlı bir biçimde sürdürüleceği belirtildi. 

150 kilometreden Kandil’e nokta operasyon: Terör örgütü PKK ikinci büyük kaybını verdi

MİT ve TSK’nın Kandil dağındaki PKK Ana Karargahı’na gerçekleştirdiği ortak operasyonda, ‘Kırmızı Liste’de aranan terör örgütünün üst düzey yöneticilerinden Kasım Engin kod adlı İsmail Nazlıkul etkisiz hale getirildi. İşte operasyonun detayları.

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Irak-İran sınırındaki Kandil dağında bulunan PKK Ana Karargahı’na 26 Mayıs 2020’de ortaklaşa operasyon gerçekleştirdi. 

İnsansız hava araçları ile tespit edilen hedef, F-16’lar ile yok edildi. 

Operasyonda, PKK Yürütme Komitesi üyesi ve PKK Merkez Komitesi üyesi Kasım Engin etkisiz hale getirildi.

Kırmızı listede arananlar listesinde bulunan Kasım Engin kod adlı İsmail Nazlıkul’un, Haziran 2019’da Kandil’de etkisiz hale getirilen PKK Genel Başkanlık Konseyi üyesi Diyar Garib Muhammed’den sonra örgüte verdirilen en üst düzeyli ikinci kayıp olarak kayıtlara geçtiği ifade ediliyor.

Birçok eylemin planlayıcısı

1966 doğumlu Kasım Engin kod adlı İsmail Nazlıkul’un;

– PKK’ya 1989’da Avrupa alanından katıldığı,

– 1991-1994 yıllarında Kahramanmaraş kırsalında faaliyet yürüttüğü,

– 1995-2005 yılları arasında yurtiçindeki birçok eylemi planlandığı ve gerçekleştirdiği,

– 2006-07 yıllarında Zap kampında eğitmenlik yaptığı,

– 2009’da Irak/Gare alanında HPG Basın İrtibat Merkezi sorumluluğu yürüttüğü,

– 2012’de Kandil alanına geçtiği ve PKK Merkez Komite üyeliğine getirildiği,

– Mayıs 2020 ayı itibariyle PKK Yürütme Komitesi üyesi ve PKK Merkez Komitesi üyesi olduğu bildirildi.

Sahadan takip

Milli İstihbarat Teşkilatı, PKK/KCK’nın üst düzey tepe yöneticilerini etkisiz hale getirme çalışmaları kapsamında alandaki yerel saha unsurlarından gelen istihbarat kapsamında Kasım Engin kod adlı İsmail Nazlıkul’u tespit etti.

Bölgeye intikal ettirilen operasyon ve istihbarat uzmanları üzerinden takibe alınan Kasım Engin’in, çoğunlukla ‘Talabani’lerin partisi KYB bölgesinde faaliyet yürüttüğü anlaşıldı.

Kandil’in derinliklerinde operasyon

Teröristin etkisiz hale getirilmesi için uygun zaman kollandı ve TSK ile kurulan koordine sonucu 26 Mayıs 2020 gece saatlerinde gerçekleştirilen operasyonla PKK Merkez Komite Üyesi Kasım Engin etkisiz hale getirildi.

Uzmanlar, PKK elebaşı Murat Karayılan’ın geçtiğimiz günlerde “PKK Başkanlık ve Yürütme Konsey üyelerinden 18 üst düzey teröristin öldüğünü kabul ederek, yeni önlemler geliştirdiklerini” açıkladığını belirtti. Örgütün geliştirdiği önlem olarak; “üst düzey yöneticilerini Kandil’in derinliklerindeki Asos ve Pencewin Alanlarına kaydırdığının” anlaşıldığı, ancak bunun da işe yaramadığı ifade edildi.

Türkiye’nin 150 kilometreye operasyon kabiliyeti

Uzmanların görüşlerine göre, Türkiye, bu operasyonla örgütü adım adım takip edip, sınırdan yaklaşık 150 kilometre uzaklıktaki hedefleri etkisiz hale getirme kapasitesi bulunduğunu tekrar gösterdi.

PKK’nın, bu operasyon sonrası üst düzey kadrolarını gizleme konusunda büyük sıkıntı içine girmesi de bekleniyor.

PKK yöneticileri kayıp vermeyi sürdürecek

Diğer yandan MİT ve TSK’nın Irak’ın kuzeyindeki örgüt varlığına yönelik operasyonel faaliyetleri sonucu PKK yöneticilerinin kayıp vermeyi sürdüreceği ve PKK/KCK’dan kaçışların hızlanacağı bildiriliyor.

Elazığ’da öldürülen terörist Salih Ekinci’nin 1 milyon TL’lik turuncu listede olduğu ortaya çıktı

Elazığ’da etkisiz hale getirilen 2 teröristten biri olan Devrim Devran kod adlı teröristin Salih Ekinci olduğu belirlendi. Öte yandan teröristin, 19 Mart’ta Diyarbakır’da 2 şehit verdiğimiz hain saldırıda yer aldığı ve turuncu listede 1 milyon TL ödülle arandığı da ortaya çıktı.

Elazığ’ın Arıcak ilçesi kırsalında jandarma timlerinin sıcak temas sağlayıp etkisiz hale getirdiği 2 teröristten birinin terör arananlar listesinde 1 milyon TL ödüllü turuncu kategoride aranan Devrim Devran kod adlı Salih Ekinci olduğu belirlendi. Ölü ele geçirilen teröristin Diyarbakır’da 2 şehit verilen olayda yer aldığı da ortaya çıktı.

2 terörist ölü olarak ele geçirildi

Edinilen bilgiye göre,İl Jandarma Komutanlığı‘na bağlı timler, Elazığ’ın Arıcak ilçesi kırsalında Görese bölgesinde bölücü terör örgütüne yönelik operasyona çıktı. Operasyonda teröristlerle sıcak temas sağlayan timler, 2 teröristi ölü olarak silahları ile birlikte ele geçirdi.

1 milyon TL ödüllü turuncu listede yer alıyordu

Ölü olarak ele geçirilen 2 teröristten 1’nin İçişleri Bakanlığı Terör Arananlar listesinde 1 milyon TL ödüllü Turuncu kategoride yer alan sözde Amed eyaleti “Ape Musa” alanı sorumlusu olan “Devrim Devran” kod adlı Salih Ekinci isimli terörist olduğu ortaya çıktı.

2018’de 2 şehit verdiğimiz saldırıda da yer almış

Öldürülen teröristçin 19 Mart 2018 tarihinde Diyarbakır Hani Topcular karayolu üzerinde Yukarı Turalı bölgesinde yapılan silahlı saldırı sonucu, Jandarma Uzman Onbaşı Sergen Çakmak ve Güvenlik Korucusu Yaseddin Opçin’in şehit edilmesi olayını gerçekleştirenler arasında olduğunun tespit edildiği bildirildi.